SANDIK (Fasl-ı Muhabbet)
Tarih sayfalarında, silinmeyen izi var;İki nefes ömrümüz, bize yetecek sandık.Nakışlarla süslenmiş çiçek gibi yüzü var;Deruni hülyalara, bizi itecek sandık. Hakikat sırlarını, açılınca aklayan;Ucu yanık mektupla, anıları saklayan;Nakışları derleyip, uykularda yoklayan;Tozlanmış köşelerde, sessiz yatacak sandık. Cevizden gözdesini, nakış nakış işledik;Gönülleri bir edip, ne hayaller düşledik;Ağustoslar yaşadık, zemheride kışladık;Açınca kapağını, çeyiz kokacak sandık. Derinlik manasında, sevmez onu…
