SAĞLIKLI KONUŞABİLİYOR MUYUZ?
İnsan hayatının yarıdan fazlası konuşma ile geçtiği bilinmektedir, gıdanın ve yiyeceğim abur cuburu olduğu gibi, sözün ve konuşmanın da abur cuburu vardır,
Gıdanın kalitesizliği bedeni hasta ettiği gibi, sözlerin ve konuşmanın davranışların kalitesizliği ve abur cuburu ruhlarımızı ve gönlümüzü hasta eder,
Allah insanlara verdiği büyük nimetlerden biride konuşma nimetidir, konuşma nimeti insanı diğer canlılardan ayıran vasıfların başında konuşma gelir.
Konuşma nimetini, diğer nimetlerde de olduğu gibi, rast gele kullanılmamalı, belirli kıstaslar içerisinde konuşma adabına riayet edilerek konuşulmalı.
Hz. Mevlana şöyle buyurmuştur.” Söze bakarım söz mü diye” Birde sözü söyleyene bakarım adam, mı diye “ Konuşma adabını, nerde nasıl ve ne zaman konuşup ne söylediğine çok iyi dikkat etmemiz gerekmektedir. Aksi takdirde sağlıklı bir iletişim kuramayız, karışımızdaki kişilerle olumlu ve güven iletişim kuramayız.
Bazen susmasını bilmek çok konuşmaktan daha çok iyidir. Halk dilinde bazı söylemler vardır.
a)Konuştukça batıyorsun.
b)Çok laf yalansız olmaz gibi.
İnsan konuşmasının ve susmasının ölçüsünü çok iyi bilmeli, dozunu çok iyi ayarlamalıdır, farkında olmadan dönüşü olmayan bir yola götürür sahibini.
Konuşma adabını şu şekilde sıralayabiliriz.
1. Susmasını bilmek
2. Faydasız sözleri terk etmek
3. Yalana ve asılsız söylemlere yaklaşmamak
4. Bilmiyorum deme erdemine sahip olmak
5. Münakaşayı ve gereksiz tartışmaları terk etmek
6. Gıybetten dedikodudan uzak durmak.
7. Çirkin ve yakışıksız sözden uzak durmak
Geçmişte ve günümüzde insan ve insanlığın başına gelen belâların ve sıkıntıların birçokları gereksiz konuşma sebebiyle gelmiştir.
Hz. Süleyman “Eğer konuşmak gümüş ise susmak altındır.” buyurmuştur. Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)de “Çok konuşanın hatası çok olur, hatası çok olanın günahı da çok olur, günahı çok olan kimseye de ateş daha lâyık olur.” buyurmuşlardır.
Olgun ve erdemli insan olmanın en bariz göstergesi faydasız sözleri terk etmekle başlar.
Gereğinden fazla konuşmak, lüzumsuz tekrarlardan, faydası olmayan konuşmaları etmek ve lüzumundan fazla konuşmak karşıdaki insanı sıkar, kişilerin sizi dinleme isteğinden uzaklaştırır.
Yine Hz Peygamberimiz (s.a.v.); “Kişinin faydasız şeyleri terk etmesi, Müslümanlığının güzelliğindendir.” başka bir hadisinde “Dilini fazla konuşmaktan tutan kimseye müjdeler olsun.” buyurdular.
Konuşmanın en makbul olanı lüzumsuz ve gereksiz sözlerle muhatabını usandırmayandır. Hızır (a.s.), Hz. Musa’ya “Ey Mûsâ, dinleyen söyleyenden daima fazla usanır ve yorulur. Konuştuğunda muhatabına bıkkınlık verecek kadar sözü uzatma. Hem şurasını da iyi bil ki; kalbin bir kap gibidir. Onun içine koyacağın şeyleri düşün de ona göre koy.” der.
Beni en çok üzenlerden biride gerek siyasilerin gerekse toplumun her kesimindeki insanların lüzumsuz, asılsız ve gereksiz tartışmaları ve Münakaşalarıdır.
Doğru tektir, aklın yolu birdir, neden doğrularda buluşamıyoruz, neden münakaşa yolunu seçiyoruz, yapılan münakaşa bizleri sevindirmiyor tam aksine olmadığı kadar üzüyor.
Münakaşa düşmanlığın ve kötülüğün anahtarıdır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) “Kim haklı olduğu hâlde münakaşayı terk ederse cennetin en üst derecesinde onun için bir köşk yapılır. Kim de haksız olduğu hâlde münakaşayı terk ederse onun için cennetin kenarında bir köşk yapılır.” buyurmuştur.
Başka bir sıkıntılı nokta iki kişi bir araya gelse hemen başlıyorlar gıybette, dedikoduya, bakmışsın ki küçücük bir hata oluvermiş kocaman bir sorun yumağı olarak karşımıza çıkmaktadır.
Asrımızın vebası haline gelen gıybet ve iftira hastalığı cerrahisi ve tedavisi olmayan bir virüstür.
Küfretmek, İftira atmak ve çirkin söz söylemek yüreğinde vicdan taşıyan, akıl insanın huyu ve karakteri olmamalıdır.
İnsanı değerlerden iflas etmiş, müflis kişiler insanı ve insanlığı yaralayan sözler ettiği vakit iyiliğin ve güzelliğin kapıları kendisine kapanır.
İyi ve güzel konuşma, iyi laf etme, gıybetten dedikodudan uzak durma, iyi iletişim kurma, sağlıklı bir toplumda yaşama dileğimle;
Hoşça kalın, dostça kalın.
İbrahim BEKLER
Eğitimci ve Araştırmacı Yazar
Kültür Bakanlığı Halk Şairi